HALKALI MANUEL TERAPİ
Manuel terapi uzun yıllardır kullanılan ve oldukça başarı olan bir terapi yöntemidir. Bu terapi yönteminde herhangi bir cihaz kullanımı olmaksızın sadece el yardımıyla uygulanan bir fizik tedavi şeklidir. Birçok ağrının geçmesi için uygulanan bu yöntem genellikle bel boyun fıtık ağrıları çeken hastalar tarafından tercih edilmektedir ve başarı yüzdesi de bir hayli fazladır. Bu tarz sıkıntılar yaşayan kişiler eğitimsiz kişilerden böyle bir destek talep etmemelidir. Bu tedavi yöntemi de diğer tedavi yöntemlerinde olduğu gibi profesyonellik istemektedir. Profesyonel olmayan birinden yardım alınması durumunda ağrılar azalmayacağı gibi ters bir etki yaratarak çözümü daha da zorlaşan ağrılar oluşmasına sebebiyet verecektir. Bu tedavi yöntemi sayesinde diğer tedavilerde olduğu gibi klasik herkese uygulanan yöntemlerden ziyade hastalara özel tedavi yöntemleri vardır. Böylece hastaya daha doğru gelecek yöntemler yapılacağı için hastaların ağrılarının diğer tedavi yöntemlerine göre daha çabuk geçtiği görülür. Herhangi bir ilaç tedavisi de olmadığı için hastalarda belli bir yan etki de görülmeyecek ve herhangi bir şeye bağımlılık kazanılmayacaktır.
Manuel Terapi Avantajları
Diğer tedavi yöntemlerinden daha hızlı sürede çözüm getirmesinin yanı sıra birçok avantajı daha bulunmaktadır. Manuel terapi avantajları arasında ilk seanstan itibaren bir değişim gözlemlenir. Diğer tedavilerde bu pek mümkün değildir. Kişinin ağrıları belli bir düzeyde azalacağı gibi hareket yeteneğinin de bir hayli arttığı görülür. Kişinin ağrıyan bölgesi için direkt elle tedavi edilmesi de bir diğer avantajdır. Diğer yöntemler gibi egzersiz yoluyla ağrıların geçmesini beklemektense direkt o ağrının olduğu yer için tedavi başlanır ve bu çok daha rahatlatıcı bir etkiye sebep olur. Çoğu tedavi yönteminde az da olsa bir yan etki bulunsa da bu tedavi yönteminde böyle bir yan etkiden söz etmek mümkün değildir. Bu da tedavinin ne kadar güvenilir olduğunun bir diğer ispatıdır. Hastanın bilgilendirilmesi bu tedavi yönteminde çok daha dikkat edilir. Böylece hasta hem vücudunu tanıyacak terapi yönteminden sonra dahi dikkat etmesi gereken şeylerin farkına daha çok varacaktır.
Manuel Terapi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Manuel terapi hangi hastalıklarda kullanılır diye düşünenler için ilk öncelikle bel ağrılarında en çok tercih edilen yöntemdir. Bel kayması, bel fıtığı gibi durumlarda kesin bir çözüm yoludur diyebiliriz. Hastalar boyunlarıyla ilgili bir sıkıntıları var ve uzun süredir çözemiyorlarsa da manuel terapi yöntemine başvururlar. Dirsek problemleri de özellikle spor yapanların en çok rahatsız olduğu konuların başında gelmektedir. Diz problemi de bu terapinin bir parçasıdır. Kalça protezi, kalça çıkması gibi durumlarda da kullanılır. Bilek ve dizlerde oluşabilecek herhangi bir sıkıntıda da manuel terapi tercih edilir. Ayrıca bazı durumlarda ağır kırık, çatlak gibi durumlarda vücudun kendini toparlaması ve eski gücünü alması bir hayli zor olmaktadır. Bu durumlarda vücudun kendine gelmesi için belli egzersizler yapılsa da vücudun toparlanması için başka şeylere de gerek vardır. Manuel terapinin sayesinde kırk, çatlak gibi sorunların yaşandığı yerlerde el tedavisiyle birlikte vücudun toparlanması daha bir kısa sürede gerçekleşmeye başlayacaktır. Manuel terapi kısacası eklem ve kas ağrıları çeken tüm hastaların başvurabileceği ilaçsız, ameliyatsız bir şekilde bu ağrılarını azaltacak başarılı bir yöntemdir.
Tedavinin Süresi
Her tedavi yönteminde olduğu gibi manuel tedavisinde de süre merak edilen bir husustur. Tedavi süresi ağrının çeşidine göre değişiklik gösterse dahi genel olarak 2-4 hafta arasında ağrıların büyük bir bölümünün manuel terapinin sayesiyle giderildiği gözlemlenmiştir. Ayrıca haftada 3 kez bu tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bazı ağrıların durumuna göre bu yöntem ile hastanın ağrılarının tek seansla giderildiği dahi görülmüştür. Buradan çıkarılacak sonuç da manuel terapinin diğer tedavi yöntemlerine göre çok daha kısa sürmesidir. Böylece ağrı çeken insanların normal yaşantısına devam etmesi de hızlanmış olacaktır. Fakat bazı durumlarda bu tedavi yöntemi uygulanamaz. Bunların arasında nörolojik hasardan dolayı oluşmuş bel ve boyun fıtıkları yer almaktadır. Ayrıca doğumdan dolayı oluşmuş sakatlıkların tedavisinde de manuel terapi tedavisi pek tercih edilmemektedir. Tümoral durumlar yine manuel terapinin tedavi sınıfına girmemekle birlikte bunların yanı sıra enfeksiyöz ve romatizmal gibi sebeplerden oluşmuş olan eklem ağrılarında da manuel terapi yöntemi kullanılmaz. Bunların haricinde çoğu eklem ve kas ağrılarında manuel terapi başarılı bir şekilde uygulanarak hastalara yardımcı olmaktadır.
Manuel Terapi
Bu terapi elle yapılmaktadır. Bu yüzden el ile yapılan fizik tedavi olarak da bilinir. Terapide farklı türde manevra ve manipülasyon yöntemleri kullanılmaktadır. Bu tedavinin tarihinde çok öncelere dayanan manuel tıp vardır. Tarihinin çok eski olması nedeniyle aynı zamanda geleneksel bir yöntemdir. Tedavi başlıca olarak ellerin kullanılması doktor ve hasta arasında bir bağ oluşturmaktadır. Bağın olumlu olması elbette tedaviyi de iyi etkileyecektir. Manuel terapi özellikle kas iskelet sistemlerinde yaşanan hastalıklar için kullanılmaktadır. Bel ağrıları için cerrahi müdahale olmaksızın kullanılan bir yöntem olagelmiştir. Cerrahi müdahale olmadan uygulanması hastaların seçiminde oldukça etkili bir husustur.
Manuel Terapi Uygulaması
Manuel terapi uygulamasına başlamadan önce bir ön muayene yapılır. Bu muayenenin sonunda hastaya iyi gelecek tedavi teknikleri hazırlanır. Terapi için belirlenen bölgede kırık, burkulma ve yırtık gibi problemler olup olmadığı da dikkatle incelenir. Uygulanacak terapinin faydalı olması için hastanın seçilmesi önemlidir. Bunun yanında değerlendirilmesi de önemlidir. Seçim ve değerlendirme iyi yapıldığı takdirde iyi sonuçlar elde edilecektir. Manuel terapi konusunda uzman bir doktorun incelemeleri yapması bu açıdan oldukça dikkate değerdir. Özellikle kas iskelet sistemini iyi bilen ve bu sistemde oluşacak sorunları iyi değerlendiren bir hekim seçilmesi gereklidir.
Manuel terapiye genel olarak bakıldığında uygulama rahatsızlık olan bölgeye eller yardımıyla teknik uygulamaktadır. Bu teknikler germe, bükme ve itme olarak farklı şekillerde yapılabilir. Bu uygulama yapılmadan önce hastanın tedaviye uygun durumda yerleşmesi gerekir. Terapist ellerini kullanırken oldukça kibar ve incitmeyecek şekilde olmalıdır. Hastanın kendini bırakması yani gevşemesi tedavi için gereklidir. Bunun için odanın ısısı ve ışığı buna göre ayarlanmalıdır. Odanın gürültülü olmaması da gevşeme için önemli bir diğer husustur. Tüm bunlar tedavinin olumlu sonuçlanması için oldukça dikkat isteyen hususlardır. Tedavide sadece terapi uygulanacak bölgeler değil onun haricindeki diğer bölgelerde önemlidir. Bu bölgelerin tedavi için engel teşkil etmeyecek şekilde ayarlanması gerekir.
Manuel terapi için değerlendirmede eklem yerlerinin gevşek olduğu durumda yapılması gereklidir. Gevşek olma durumu sağlanamıyorsa ağrıyı en aza indirecek pozisyon alınması gereklidir. Terapi teknikleri sadece tedavi için değil değerlendirme içinde kullanılır. Yani yapılan her tedavi için aynı zamanda da değerlendirme yapılması durumu söz konusudur. Eklemin her tedavide bu şekilde değerlendirilmesi sürekli kontrol sağlar. Bu da tedavi sürecinde uygun görülürse değişiklik yapılmasına imkan verir.
Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar
Tedavide öncelikli önemli nokta hastanın gevşemesini sağlayacak uygun bir pozisyonda olmasıdır. Sonra ellerin bölgeye iyi bir şekilde temasının sağlanması gereklidir. Eklemlerin fiziki ve elastik bariyerleri de göz önüne alınmalıdır. Hastanın kendini bırakması kısaca gevşemesi tedavi için oldukça önemlidir. Aynı zamanda tedavi uygulayacak terapist de rahat ve dengeli olmalıdır. Çünkü terapi tek yönlü değil çift yönlü bir tedavi şeklidir. Karşılıklı uyum elbette önemlidir. Terapide amaç bozulmuş olan biyomekaniğin düzeltilmesidir. Hastaların normal hareket etmesi sağlanır. Hastaya yapılacak tedavi kişiye özeldir. Hastanın kas iskelet sistemine göre şekillenir. Bu yüzden belirli rahatsızlık için belli bir teknik söz konusu değildir. Hatta süreç içinde yapılan değerlendirmelere göre de değişiklik söz konusudur. Genel olarak baktığımızda klasik tedavi yöntemlerinin oldukça dışındadır. Ancak kişiye özel olması birçok fırsatı beraberinde sunar. Böylelikle gerekmeyen hiçbir tedaviye maruz kalınmamaktadır.